10 Aralık 2017 Pazar

Otizm hastalığının temel belirtileri

Siz değerli okurlar için otizm hastalığının temel belirtileri hakkında bir yazı hazırladım. Otizm nedir , otizme belirtileri nelerdir , tedavisi nasıl gerçekleştirilir gibi sorularla makalemi destekledim. Otizm neden kaynaklandığını tam olarak belirleyemediğimiz bir hastalıktır. Bu noktada gerçekleşen araştırmalardan esinlendim fakat her yeni araştırmada makalemi yenileyeceğim.İyi okumalar dilerim.



Otizm Nedir 



Otizm üç yaşına gelmeden önce başlayan ve ömür boyu devam eden, sosyal etkileşime ve iletişime olumsuz etkileri olan, sınırlı ve tekrarlanan davranışlara yol açan beynin gelişimini engel olan bir hastalıktır.Bu belirtiler otizmi, Asperger sendromu gibi daha hafif seyreden otistik spektrum bozukluğundan (OSB) ayırır. Otizm kalıtımsal bir hastalıktır fakat kalıtsallığı oldukça karmaşıktır ve OSB’nin kökeninin çoklu gen etkileşimlerinden mi yoksa ender görülen mutasyonlardan mı kaynaklandığı da net olarak ortaya konulmuş değildir. Nadir vakalarda, doğum sakatlıklarına sebep olan etmenlerle yakından bağlantılıdır. Diğer görüşlere göre ise çocuklukta yapılan aşılar gibi nedenler tartışmalıdır ve aşı kökenli varsayımların ikna edici bilimsel kanıtlar bulunmamaktadır.


Erkeklerde bu hastalıkla karşılaşma oranı kadınlara göre 4,3 kat daha fazladır. Otizm hastalığının karşılaşıldığı vaka sayısı 1980’lerden beri oldukça fazla oranda artmıştır. Bu artışı sebepleri arsında tanıdaki artışlar söz konusudur. Otizm beynin birçok kısmını etkiler ama bu etkinin nasıl geliştiği çok iyi anlaşılamamıştır. Ebeveynler genellikle çocuklarının yaşamının ilk iki yılında belirtileri fark eder. Erken davranışsal ya da kavrayışsal müdahaleler çocukların kendine bakabilme yetisi ile sosyal ve iletişimsel yetiler kazanmasını etkiler.

Otizm Tedavisi




Otizm rahatsızlığının bugün için bir tedavisi maalesef bulunmaz. Bazı otistik rahatsızlığı olan kişiler yetişkinliklerinde yalnız yaşamlarını sürdürebilirler. Üstün yetenekli insanların da otistik olduğunun altını çizen uzmanlar, bu özelliğe sahip otistiklerin toplam otizm hastalarının ancak % 10’u kadar olduğunu da söylemektedirler. Soyutlama yetisi gerektirmeyen, belleğe dayalı becerilerde üstün özellikler gösteren bireyler tüm otistik grubun %10’u kadardır. Birçok yönden eksiklikleri de olan bu otistikler; matematik, sanat, müzik, mekanik gibi alanlarda üstün yeteneklere sahiptirler.






Kendi kendine okuma yazma öğrenebilme, okuduğunu anlamadan akıcı bir şekilde okuyabilme, kısa sürede ezberleme gibi yeteneğe sahip olan vakalarda vardır. Otistiklerin % 10-20′ si aynı zamanda hiperleksiktir yani okuduğunu anlamadan gelişmiş okuma yetisine sahiptirler. Bu otistik çocuklar çok küçük yaşta, örneğin 2-3 yaşlarında kendi kendilerine okumayı öğrenirler ancak okuduklarından anlam çıkaramazlar.





Hiperleksik ve otistik olan çocukların daha az hiperaktif ve daha az beceriksiz olduğu saptanmıştır. Genellikle zekâları yüksek otistiklerde ve erkeklerde on kez daha fazla görülür. Hiperleksik bir çocuğu teşvik etmemek, yaşına uygun oyunlara ve erişkinler tarafından yönlendirilen sosyal etkinliklere yöneltmek gerekmektedir. Okuma yeteneğinden yararlanarak eğitiminde yazılı materyal kullanılmalıdır.



Otizmin Belirtileri 

Otizmde görülen belirtiler üç temel grupta incelenmektedir.Bunlar; 

  • Toplumsal ilişkilerin kurmada aksaklıklar 
  • Sözel ve sözel olmayan iletişimde bozukluk, sembolik oyun ve hayal gücünden yoksun olma durumu 
  • Takıntılı, tekrarlayıcı davranışlar; ilgi alanının dar olması durumları mevcuttur. 


Otistik Bir Çocukta Hangi Özellikler Gözlenir ?

  • Etkileşim içinde olmaktansa yalnız kalmayı tercih ederler ve ilişki kurmada aksaklık yaşarlar. 
  • Çoğunlukla insanları değil de obje ve cansız varlıklar ile zaman geçirmeyi daha çok tercih etmektedirler. 
  • Bazı durumlarda tepki vermeyebilirler veya daha az tepki verebilirler. 
  • Göz teması zayıftır. 
  • Çocuklarda huzursuzluk ve agresiflik görünmektedir. 
  • İnsanları araç olarak kullanır. 
  • Kendisini karşısındaki insanın yerine koyamaz; vücut dilini kullanma ve anlamada sorunları vardır. Örneğin kişinin kaşlarını çatması onun için anlam taşımaz. 
  • Sembolik oyunlar denilen evcilik, doktorculuk gibi etkinlikler onun için cazip değildir. 
  • Otistik çocuklar oyuncaklarındaki ayrıntılara daha çok dikkat ederler onlarla oynamak yerine. 
  • Eşyaları dizme eğilimi çok tipiktir. Yap-bozun parçalarını yerleştirmek yerine parçaları yan yana dizmek onun için daha eğlenceli olabilir. 
  • Parlayan yüzeyler, ışık, gölge, dönen cisimler (pervane, vantilatör, saat), insanların saç ve sakalları, nesnelerin parçaları (kapı kolu, düğmeler), hareketin kendisi (sürekli olarak kapıyı açma kapama) ilgisini çekebilir. 
  • Normal çocuklar gibi sosyal hayatta motive olmazlar. 
  • Yaşadıkları duygular anında ve kesindir, ihtiyaçlara odaklıdır. 
  • El-kol sallama, parmakların hareketlerini izleme, ayak parmakları ucunda yürüme, kendi etrafında dönme gibi hareketler çok tipiktir. 
  • Gündelik yaşamdaki değişikliklere karşı direnç gösterir (yemek masasında oturduğu yerin değişmesi gibi). Şiddete başvurabilir. Hayatın akışındaki her şeyin hep aynı kalmasını talep edebilir, okula her gün aynı yoldan gitmek gibi. 
  • Bazı ses, doku ve tatları çok rahatsız edici bulabilir. Evde oturup gürültülü bir filmi izlerken dışarıdan gelen bir motosikletin sesini fark etmeyebilirsiniz bu nedenle onun aniden kulaklarını kapaması ve hırçınlaşması size çok anlamsız gelebilir. Kimi otistikler pütürlü yiyecekleri yiyemez, kimisi krem süremez. 
  • İletişimde konuşma yerine kendilerini başka şekilde ifade etmektedirler. 
  • Otistik çocukların yaklaşık yarısı konuşma becerisini hiçbir zaman geliştiremez. Konuşabilen çocuklar ise zamirleri karıştırır, kendisine “ben” yerine “sen” der, annesinden süt istediğinde “süt istiyor musun ?” diyerek ister. Anında/gecikmeli ekolali görülür. Annesinin o anda söylediği “elini yıka” cümlesini monoton ve mekanik sesle tekrarlar. Annesi bir şeyler anlatmaya çalışırken daha önce duymuş olduğu “hayatın gerçek tadı” gibi ilgisiz bir reklam sloganını tekrarlayabilir. 
  • Gezmeyi, özellikle otomobil ile dolaşmayı, suyla oynamayı severler. Saatlerce akvaryumdaki balıklara bakabilirler. 
  • Genelde yeme bozuklukları vardır. Bazıları yenmez şeyleri yemekten hoşlanabilirler. (pika). 
  • Elektronik eşyalara ve mutfak eşyalarına çok ilgi duyabilir, deterjan kutuları ve bunun gibi şeyleri toplayabilirler. 
  • Müziğe aşırı ilgi gösterebilirler. Reklam ve video klipler dışında televizyonlarla pek ilgilenmez, çizgi filmler ilgilerini çekmez. 
  • Çevresindeki tehlikelerin farkında değildir. Yoğun trafikte karşıdan karşıya koşar, korku duymaksızın yüksek bir duvar üzerinde yürüyebilir. 
  • Çevresine/ kendisine zarar veren davranışlar sergileyebilir; kızdığı, endişelendiği, başarısız olduğu zamanlarda eşyaları fırlatma, çığlık atma, saçlarını çekme, yüzünü tırmalama, ellerini ısırma, başını duvara veya yere vurma gibi hareketler ve öfke nöbetleri görülebilir. 
  • Otistik çocuklar sosyal gelişimde aksaklıklar olsa da yetenek bakımında üstün olabilmektedirler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder