31 Aralık 2014 Çarşamba

DUYU ORGANLARI VE RAHATSIZLIKLARI


Siz değerli okurlar için duyu organları ve rahatsızlıkları hakkında bir yazı hazırladım. Makalemi öncelikle duyu organlarını tanıtmakla ardından bu duyu organlarında oluşabilecek rahatsızlıkları incelemekle makalemi sona erdirdim. İyi okumalar dilerim.

1. Burun 


Burnumuz yüzün ortasında var olan öne doğru bir çıkıntı biçiminde uzanan, kemik ve kıkırdaktan oluşan, kas ve deri İle örtülmüş bir duyu organıdır.

Burun üç yüzeyli bir piramit şeklindedir. Kişilere ve ırklara göre değişiklik göstermektedir. Simetrik iki yan yüzünün ortada birleşmesi ile burun sırtı meydana gelir. Burnun alınla birleşme yerine de burun kökü denmektedir.Yan yüzlerin alt kesimleri daha çıkıntılı olup burun kanatları denir. Piramidi andıran burnun tabanında ise ortada bir bölme ile ayrılmış burun delikleri bulunmaktadır. Burun içindeki burun boşlukları, önde burun delikleri ile dışarıya, arkadaysa yutağın burun parçasına açılmaktadır.



Burun boşluğunu kaplayan zar tabakada bulunan bezler, burun zarını sürekli ıslak tutan burun salgısını meydana getirir. Bu salgı yardımı ile, alınan hava nemlendirilir. Burun boşluğunun üst kesimlerinde koku hücreleri bulunmaktadır.

2. Dil 


Dil, üzerindeki tat alma cisimcikleri ile tat almada, kaslı yapısı ile sindirim ve konuşmamız rol oynayan duyu organımız dır. Dilimiz tat alma cisimcikleri tat alma hücreleri ve sinirlerden meydana gelir.Suda çözünen tat maddeleri tat alma cisimciklerindeki tat alma hücrelerini uyarmaktadır. Oluşan uyarı sinirler ile beynin tat alma merkezine iletilmektedir. Böylece tat alma işlemi gerçekleşmiş olur.

Dilimizin her bölgesi her tadı almaktadır. Ama bazı tatları alan tat tomurcukları bazı bölgelerde daha fazladır. Dilin ucu tatlı, orta kenarları tuzlu, arka kenarları ekşi ve arkası acı tatları algılamamızı sağlamaktadır.

3. Göz 

Göz küresi sert tabaka, damar tabaka, ağ tabaka olmak üzere üç ana tabakadan meydana gelmektedir.


a) Sert Tabaka



Göz yuvarlağını en dıştan saran beyaz renkli koruyucu tabaka. İçteki dokuları korumaktadır. Göz yuvarlağına dayanıklılık kazandırmaktadır.

Sert tabaka göz yuvarlağının ön kısmında incelerek saydam bir yapı kazanmaktadır. Işığı kıran bu saydam taba kaya kornea denilmektedir.

Sert tabaka kan damarı içermemektedir. Beslenmesi hücreler arasında akan sıvı tarafından yapılır.


b) Damar Tabaka



Kan damarı bakımından zengindir. Sert tabakanın altında yer almaktadır. Damar tabaka gözü besleyen tabakadır. Göz bebeği , ve iris bu tabakada yeralmaktadır.


Damar tabaka merceğin ön kısmına doğru uzar ve irisi oluşturmaktadır. İrisin tam ortasında bir delik bulunmaktadır. Bu deliğe göz bebeği denilir. Göz bebeği ışığın göze girdiği bölümdür. İris düz kaslardan yapılmış olup, taşıdığı renk pigmentlerine göre kahverengi, mavi, yeşil olabilmektedir. İristeki kaslar kasılıp gevşeyerek göze giren ışığın miktarını ayarlamaktadır.


c) Ağ Tabaka (Retina)



Retina göz küresinin en iç tabakasıdır. Çok sayıda reseptör (görme hücreleri) içermektedir. Göz merceği ve sarı leke bu tabakada bulunmaktadır. Retinanın arka kısımında, merceğin tam karşısında net görüntünün oluştuğu yere san leke denilmektedir.


Göz Merceği: Göz bebeğinin arkasında bulunur. 01dukça elastik ince kenarlı bir mercektir. Göz merceği kasları tabakaya bağlıdır. Göz merceğinin kalınlığı değişebilmektedir. Uzaktaki ve yakındaki cisimleri net görebilmek için göz merceğinin kalınlığının ayarlanmasına göz uyumu denilmektedir.


Sarı lekede iki tip görme hücresi bulunmaktadır. Bunlar cismin rengini algılayan hücreler ve cismin şeklini algılayan hücrelerdir. Cismin şeklini algılayan hücreler dışta, rengini algılayan hücrelerde içte bulunmaktadır. Bu nedenle önce cismin şeklini sonra rengini algılarız. Gözdeki üç tabakayı delip göz küresinin arka kısmından dışarı çıkan sinir demetine optik sinir denilmektedir. Optik sinirlerin gözden çıktıkları bölgeye kör nokta (delme noktası) denilmektedir. Kör noktada görüntü oluşmamaktadır.


Görme Olayı: 


Göze gelen ışınlar komeadan kırılarak geçerek göz bebeğinden göze girer ve göz merceğinde kırılarak retina üzerine düşer. Retinada sarı leke üzerinde ters olarak görüntü meydana gelir. Gözden çıkıp beyne giden görme sinirleri sarı lekede oluşan ters görüntüyü uyartılar halinde, beyindeki görme merkezine ileterek düz ve tek görüntünün oluşmasına yardımcı olmaktadırlar.


Şema olarak :Cisimden gelen ışık ışını -kornea -göz bebeği-göz merceği-camsı cisim-sarı leke -görme sinirleri-beyindeki görme merkezi


Gözde ışığı kırarak sarı leke üzerine düşüren yapılar kornea, göz merceği, ve camsı cisimlerdir.



4.Kulak



Kulak işitme işlevini gören ve denge organını içinde bulunduran duyu organımızdır. Kulak üç bölümde incelenmektedir bunlar Dış kulak, Orta kulak ve İç kulak dır.

  1. Dış kuşak: İki kısımdan oluşmaktadır. Dışa doğru çıkıntı yapan kısmına kulak kepçesi adı verilmektedir. Kulak kepçesi sesin yönünün belirlenmesinde işlev görmektedir. Burayı orta kulağa bağlayan kanal ikinci kısmı yapar ve dış kulak yolu adını almaktadır. Dıştan içe doğru uzanan bu kanal yaklaşık 2,5 cm kadardır ve S harfi şeklinde kıvrılmıştır. Kanalın bir kısmı kıkırdak diğer kısmı kemik yapıdadır.
  2. Orta kulak: Yaklaşık 0,5 cm³ hacminde küçük bir boşluk. İçinde hava ve 3 tane küçük kulak kemikçiği bulunmaktadır. Bunlar kulak zarına tutunan ilk kemik çekiç kemiğidir. Ortadaki örs sondaki ise üzengidir.
  3. İç Kulak: Çok karışık yapılardan oluşan ve önemli fonksiyonlar üstlenen kısımdır. Hepsi de temporal kemik içerisinde yer alan, birbirinden ayrı üç kemik boşluktan oluşur. Bu kemik boşluklara kemik labirent adı verilmektedir. Kemik labirent üç bölümden meydana gelir. Oval pencerenin açıldığı kısma vestibulum (dalız) denilmektedir. Diğer ikisi ise cochlea (salyangoz kabuğu) ve semisirküler kanallar kemik yarım daire kanallarıdır.


5.Deri 


Deri vucudumuzu distan örten esneyebilme kabiliyetine sahip duyu organımızdır. Yapısında ter bezleri kıllar, kan damarları, sinir uçları, yağ bezleri bulunmaktadır. Bu yapılar deride birçok değişik görevler yapmaktadır.


Derinin Görevleri

  • Vücudu dış etkilere karşı koruma, su kaybını önleme ve mikropların vücuda girmesini önlemedir. 
  • Dokunma, acı ve ısıyı algılayarak beyne ulaştırma dır. 
  • Terieme ile zehirii maddelerin bir kısmını vücuttan atma dır. 
  • Solunum yapma (gaz alışverişi) 
  • Vücut sıcaklığının ayarlanmasına yardımcı olma 

Deri başlıca iki tabakadan meydana gelmektedir.


  1. Üst deri : Üst kısmında ölü bir tabakası bulunur. Onun altında canlı hücrelerden oluşan ve deriye rengini veren tabaka bulunmaktadır.
  2. Gerçek deri: Burada kılcal damarlar, kıl kökleri, yağ ve ter bezleri ve kıl kasları bulunur. Ayrıca alt deride bulunan sinir uçları ile soğuk, sıcak, dokunma, ağrı, basınç gibi duyular algılanarak beyne iletmektedir.


Deri sağlığını korumak için ezilme, kesilme ve yanmalardan korumak gerekmektedir. Derinin üstündeki kir ve ölü hücrelerin sık sık yıkanma ile uzaklaştırılması gerekmektedir. Temiz deri üzerinde mikroplar üreyemez.


Duyu Organlarının Sağlığı


Duyu organlarının sağlıklı çalışması için her bir duyu organına has temizliğe dikkat etmek başta gelmektedir. Hastalık ve yaralanmalarda vakit geçirilmeden tedavi olunmalı. Aksi halde, tedavi olmayan hastalıklar kronik hale gelebilir. Bu durumda duyu organları görevini yapamaz ve sağlığımız bozulur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder