26 Aralık 2014 Cuma

UYKUSUZLUĞUN NEDENLERİ

Uykusuzluğun nedenleri hakkında bir araştırma yaptık, ortaya çıkan sonuçlar üzerine sizler için bir makale hazırladık. Uykusuzluk problemlerini çözmeniz altta yatan nedenlere bağlı olduğu için yazımızın önemli  olduğunu düşünüyoruz. İyi okumalar. 

Uykusuzluk Sebepleri 




Uykusuzluk muhakkak ki hem psikolojik hem de fiziksel olarak hayatımızı önemli ölçüde etkileyen bir sorundur. Uyumak, Beslenmek dışkı bırakmak kadar hayati önem taşımaktadır dolayısıyla uyku ihtiyacının giderilmesinde karşılaşılan sorunlar sonrası hayatımızda ciddi rahatsızlıklar oluşabilmektedir.Bazı insanlar uykuya dalmakta güçlük çekerler. Uykusuzluğun bu biçimi, genelllikle kolay çözülebilecek basit sorunlardan kaynaklanır. Oda ısısının aşırı sıcaklığı, evin gürültüsü, yada sokağın gürültüsü,, gündelik sıkıntılar gibi. Kimi zaman üzerinde yoğun olarak düşünülen bir sorunda uykusuzluğun başlı başına nedeni olur. Bu tür uykusuzluklar da biraz çaba, uyku sorunun çözmeye yardımcıdır. Uykusuzluğa yol açan neden geçici olabileceği gibi, kalıcı, kişisel bir sorun da olabilir. Sorunun kökten çözülmemesi insanın yaşam boyu sürecek uykusuzluk nöbetleri ile, karşı karşıya getirebilir.

Uykusuzluğa Neden Olan Etkenler 




Kimileri ise uykularını alamadan sabahları erken saatlerde uyanmaktan yakınırlar. Rahatlıkla uyumalarına karşın, bir süre sonra dinlenemeden uyanıp tekrar uykuya dalamazlar. Bu durum ruhsal bir çöküntünün nedeni ise tedavi gerektirir. Yanlış rejim uygulamaları, nedeni psikolojik olan iştahsızlıklar, ya da kilo kayına neden olan çeşitli hastalıklar, yetersiz uykunun nedenleridir. Kilo almak ise tam tersine uzun ve derin uykulara yol açar.

En sık görülen uykusuzluk şekli, aralıklı uykudur. Birçok insan uykusunun sık sık bölünmesinden şikayetçidir. Bölük-pörçük bir uykunun nedeni genellikle fizyolojik rahatsızlıktır. Prostat büyümesi, ağrılı romatizma, hamileliğin son dönemlerinde ortaya çıkan idrar kaçırma, eklem yangılanması gibi… Uyku bölünmesine neden olan rahatsızlığın ortadan kalması uyku düzenini geri getirir.




Yaz aylarından sonbahar dönemine geçişte güneşin etkisini kaybetmesi, gecelerin uzayıp gündüzlerin kısalması gibi birtakım değişiklikler vücudun biyolojik saatini de etkiliyor. Böylece vücudun ritmini sağlayan ve uykuya dalma hızını ayarlayan melatonin hormonunun etkisi de giderek azalmış oluyor. Güneş ışını azalınca, vücuda canlılık ve zindelik veren serotonin hormonu yetersiz kalarak, kişilerde çabuk yorulma, uykusuzluk ve mutsuzluk gibi sorunlara yol açabiliyor. Tüm bu değişiklikler nedeniyle mevsimsel geçişlerde uykuyu düzene sokmak büyük önem taşıyor. Sonbahar ve kış aylarında gün ışığına maruz kalınca sürenin kısalmasına bağlı olarak melatonin salınımında değişiklikler yaşanır. Bu da hem uyku- uyanıklık sisteminde, hem de duygu durumunda değişimlere yol açar. Depresif ruh hali ile birlikte uykuya dalma ve uykuyu sürdürme güçlükleri yaşanır. Gündüz aşırı uykulu olma durumu da yaşam kalitesini olumsuz etkileyen önemli bir sorun olarak karşımıza çıkabilir.




Beslenme çeşitliliğinin de en fazla “normal uyuyanlar”da, en az ise “çok az uyuyanlar”da olduğu unutulmamalı. Çok az uyuyanlar daha az su içiyor; az kırmızı, turuncu ve karbonhidratlı besinler yiyor. Az uyuyanlar ise az C vitamini ile et ve fındıkta bulunan selenyum alıyor, lifli ve yeşil sebzelerden çok yiyor ve az su içiyor. Çok uyuyanlar ise çikolata ve çayda bulunan teobromin maddesinden az alıyor; yumurta ve yağlı et gibi besinler ile karbonhidratlı yiyecekleri az yiyor.




Yeterli süre ve kalitede uyku gereksinimi karşılanamadığında bu durum, zihinsel işlev bozukluklarına, okul performansı ve mesleki başarıda düşüşe, günlük hayat kalitesinde bozulmalara, hastalıklara karşı vücut direncinin azalmasına, ağrı ve acılara dayanma gücünün zayıflamasına, ruhsal problemlerin çıkmasına ve kalp-damar hastalıklarına kadar pek çok sosyal ve tıbbi probleme yol açabilir.




Kalitesiz uyku, uyku apnesine yol açabildiği gibi, nefes durmaları sırasında kandaki oksijen düzeyinin devamlı inip çıkmasına da sebep olur. Bu durum da beyin, kalp ve damar başta olmak üzere tüm hayati organları olumsuz yönde etkileyebilir. Rahat bir uyku alma ihtiyacınızın önündeki engel, kökeni fiziksel şartlara, çevresel faktörlere, yada psikolojik nedenlere dayanıyor olabilir, kökeninin ne olduğu konusunda tanı belirlendikten sonra teşhis ile birlikte tedavinin bir an önce hayata sokulması, gündelik yaşamınızın rayına oturtulmasından ziyade, uyku problemi ile başlayan sorunların patolojik diğer sorunları tetiklenmesininde önüne geçilmiş olacaktır.

Önemli Bilgi :

Sirkadiyen ritm adı verilen günlük ritm; insanlarda uyku - uyanıklık döngüsü, duygu durum, hormon düzeyleri ve vücut sıcaklığı gibi pek çok işlev gerçekleştirir. Biyolojik saat olarak da tanımlanabilecek bu ritm, gün ışığından önemli ölçüde etkilenir. Mevsim geçişlerinde sağlıklı bir uyku süreci için çevresel ısı ve ışık gibi faktörler de son derecede etkilidir.



Uykusuzluğun nedenleri hakkında hazırlamış olduğumuz makale burada sona ermektedir, makalemiz umarız ki aradığınız niteliğe uygun bir makale olmuştur.Konumuzla alakalı olarak '' Uykusuzluğu Sağlayan  Teknikler '' yazımıza bakabilirsiniz. Blog sayfamızı okuduğunuz için teşekkür ederiz. Yazılarımızı yararlı buluyorsanız beğenmeyi paylaşmayı ve yorum yapmayı unutmayınız. Sağlıklı günler dileriz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder