Siz değerli okurlar için sedef hastalığı nasıl tedavi edilir üzerine bir yazı hazırladım.Sedef hastalığı nedir , nasıl tedavi edilir , sedef hastalığı tipleri nelerdir gibi sorularla makalemi destekledim. Sedef hastalığı çok önemli bir cilt problemidir. Günümüzde sıkça karşımıza çıkan bir rahatsızlıktır. Bundan kaynaklı sedef hastalığı üzerine dikkatli bir araştırma gerçekleştirdim. iyi okumalar dilerim.
Sedef Nasıl Geçer
Sedef hastalığı nedeni tam olarak saptanamayan bir hastalık olduğundan kaynaklı sedef tedavisi oldukça güç bir hastalıktır. Bu konuda çalışmalar hala gerçekleşmektedir. Sedef tedavisindeki amaç iltihabi durumu azaltmak ve derinin kabuklanıp dökülmesini kontrol altına almaktır. Nemlendirici krem, yağ ve losyonlar deri üzerindeki pulların giderilmesine ve kaşıntının kontrol edilmesine yardımcıdır. Sedef hastalığının tedavisinde özel bir diyet uygulaması gerekmemektedir. Tedavi, hastanın genel sağlığı, yaşı, yaşam tarzı ve sedefin şiddeti göz önünde bulundurularak planlanır. Çeşitli tip tedavilere gerek duyulabilir ve doktorun önerdiği kontrollere riayet etmek şarttır.Doktor, hastalıklı deri üzerine uygulamak üzere kortizon benzeri ürünler, sentetik vitamin D, katran veya antralin içeren ilaçlar reçete edebilir. Bunlar tabii güneş ışığı veya ultraviyole ışığı ile birlikte kullanılabilir. Sedef hastalığının en ağır formlarının tedavisinde ağızdan alınacak olan ilaçlara ihtiyaç duyulabilir. Bu tedaviye ilave olarak güneş ışığı önerilebilir. Hastaların pek çoğu güneş ışığından fayda görür. Ancak bu uygulama esnasında dikkatli olunmalıdır. Güneşte aşırı kalmak hastalığı alevlendirebilir. Tabii güneş ışığına benzer bir ışığın kullanıldığı ultraviyole tedavisi muayenehane veya hastane koşullarında bir deri hastalıkları uzmanı tarafından gerçekleştirilmelidir.
Sedef Hastalığı Tedavi Tipleri
Steroidler ( Kortizon ); Kortizon içeren krem, merhem veya losyonlar pek çok hastada hastalığın geçici olarak ortadan kaldırılmasına yardımcı olur. Genital bölge, kasıklar ve yüz gibi hassa bölgelerde gücü daha zayıf olan kortizon türleri tercih edilmelidir. Daha güçlü kortizonlar saçlı deri, diz ve dirsekler, avuç ve ayak tabanları gibi bölgelerde kullanılmalıdır. Bu bölgelerde etkinin daha da artırılması için ilaç sürüldükten sora üzeri ince bir naylon film ile kapatılabilir. Bunlar bir deri hastalıkları uzmanı kontrolünde dikkatle kullanılacak ilaçlardır.
Güçlü kortizon içeriği olan ilaçların yan etkileri arasında, ciltte incelme, damarlarda genişleme ve deride renk değişiklikleri sayılabilir. Bu ilaçların ani olarak kesilmesi hastalığın alevlenmesine neden olabilir. Tedavi devam ederken aylar sonra kortizon içeren ürünlere karşı direnç gelişebilir. Deri hastalıkları uzmanı tedaviye çok direnç gösteren bölgeler içine kortizon enjekte edebilir. Yan etkilerden kaçınmak için bunun küçük miktarlarda yapılması gerekir.
Saçlı deriye uygulanan tedavi; Saçlı deride bulunan sedef hastalığının tedavisi, hastalığın şiddetine, saçın uzunluğuna ve hastanın yaşam tarzına göre planlanır. Reçete ile veya reçetesiz alınabilen çok sayıda şampuanlar ve solüsyonlar bulunmaktadır. Bunlardan pek çoğu katran ve kortizon içerir. Hasta saçlı derisini sert bir şekilde şampuanlamaktan ve şiddetle kaşımaktan kaçınmalıdır.
Antralin; Kalın kabuklu sedef yaralarının tedavisinde tercih edilen bir ilaçtır. Deriyi tahriş edebilir yine deriyi ve giysileri geçici olarak boyayabilir. Yeni ürünler ve tedavi metodları bu yan etkileri azaltmıştır.
Vitamin D; Kalsipotrien sentetik bir vitamin D türevidir. Hastalığı belirli bölgelere sınırlı kişilerde diğer tedavilerle birlikte kullanılabilir. Yan etkilerinden korunmak maksadıyla belirli miktarlarda kullanmak gerekir. Normal vitamin D'nin tedavide bir yararı yoktur.
Kömür katranı; Yüzyıllardır sedef hastalığının tedavisinde kullanılmaktadır. Günümüzde geliştirilmiş ürünler daha rahat kullanılmaktadır.
Goeckerman tedavisi; Hastalığın ağır formlarında kömür katranı ve ultraviyole ışığının birlikte kullanılmasıdır. Tedavi özel merkezlerde günlük olarak uygulanır. Ultraviyole ışığa maruziyet süresi hastalığa ve kişinin hassasiyetine göre değişir.
Işık tedavisi; Güneş ışığı ve ultraviyole deri hücrelerinin gelişme hızını azaltır. Bunlar deri kırışıklığına, göz hasarına ve deri kanserine sebep olabilmelerine rağmen doktor kontrolünde uygulandıklarında oldukça etkili ve güvenlidirler. Vücut yüzeyinin tamamında sedef hastalığı olan bireylere özel odalar sayesinde tüm vücutlarına ışık uygulanabilir. Sıcak iklimlerde yaşayan kişilere güneş banyosu önerilebilir. Bu tür ışık tedavilerinden önce mutlaka bir deri hastalıkları uzmanının tavsiyesi alınmalıdır.
PUVA; Sedef hastalığı diğer tedavilere cevap vermez ve yaygınlaşırsa vakaların %85-90'ında bu tedavi metodu etkilidir. İsim, Psoralen ve "UVA" kelimelerinin birleşmesinden oluşur. Hasta Psoralen isimli ilacı içer ve özel bir ultraviyole formu olan UVA'ya dikkatle ölçülmüş miktarlarda maruz bırakılır. Tedavi 2 ila 3 ay içerisinde yaklaşık 25 kez uygulanır. Sedef hastalığını kontrol altında tutabilmek için yılda yaklaşık 30-40 kez uygulama yapılmasına ihtiyaç vardır. Alınan psoralen maddesi gözün lens kısmında birikeceği için hastalar tedavi alırlarken güneş batıncaya kadar UVA geçirmeyen güneş gözlükleri kullanmalıdır. Uzun süre uygulanan PUVA tedavisi deri yaşlanması, kırışıklık ve kanser gelişim riskini artırır. Deri hastalıkları uzmanları PUVA tedavisini dikkatle takip etmelidir.
Methotreksat; Kanser tedavisinde ağızdan kullanılan bir ilaçtır. Diğer tedavi metodlarının yetersiz kaldığı durumlarda sedef hastalığının hızla gerilemesini sağlar. Özellikle karaciğer üzerinde yan etkileri olduğu için düzenli aralıklarda kan testleri yapılmalıdır. Akciğer filmi ve nadiren karaciğer biyopsisi gerekebilir. Midede rahatsızlık hissi, bulantı, baş dönmesi ve sersemlik diğer yan etkileridir.
Retinoidler; Ağızdan alınan A vitamini türevi ilaçlardır. Şiddetli sedef hastalığının tedavisinde tek başlarına veya ultraviyole ışığı ile birlikte kullanılabilir. Deride, gözlerde ve dudaklarda kuruma, kan yağlarında yükselme, ince kemik çıkıntı oluşumu yan etkileri arasında sayılabilir. İlaç doğacak çocukta çeşitli arazlara yol açacağından, gebe kadınlarda, tedavi esnasında gebe kalabileceklerde veya tedavi kesildikten sonraki 3 yıl içinde gebe kalmayı planlayan kadınlarda kesinlikle kullanılmamalıdır. İlaca başlanan bireylerde düzenli kan testleri yapılmalıdır.
Siklosporin; Vücudun bağışıklık sistemini baskılayıcı bir ilaçtır. Organ nakli ( karaciğer, böbrek vb ) yapılmış kişilerde vücudun nakledilen organı reddetmemesi amacıyla kullanılır. Diğer tedavi metodları yetersiz kaldığı durumlarda şiddetli sedef hastalığında kullanılır. Böbrek yetmezliği, kan basıncında artış gibi potansiyel yan etkilerinden dolayı düzenli aralıklarla yapılan kan testleri ile takip edilmelidir.
Araştırma safhasında olan tedavi metodları; Yukarda anlatılan tedavilerin hastalığın kontrolünde büyük yararı olmasına rağmen, hiçbir tedavi metodu hastalığı bir daha ortaya çıkmayacak şekilde tedavi etmeye imkan vermemektedir. Son yıllarda özellikle bağışıklık sistemi üzerinde etki gösteren ilaçlar üzerinde çalışmalar yapılmaktadır. Özellikle hastalığın sebebinin tam olarak tespit edilmesi tedavideki yeniliklere de ışık tutacaktır.
Konumuzla alakalı olarak '' Sedef Hastalığı '' yazımıza bakabilirsiniz. Blog sayfamızı okuduğunuz için teşekkür ederiz. Yazılarımızı yararlı buluyorsanız beğenmeyi paylaşmayı ve yorum yapmayı unutmayınız. Sağlıklı günler dileriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder