26 Aralık 2014 Cuma

Gece İşemesi

Gece İşemesi

Genelde çocuklarda meydana gelen ve bazen geçiştirilen durumlardan biri olan gece işemesi hakkında aileleri bilgilendirmek adına bir yazı derledik. Yazımızda gece işemesi nedenlerinden ve tedavilerden bahsedeceğiz. İyi okumalar dileriz. 

Gece İşemesi

Öncelikle gece işemesi ile çocukların gece kaçırdığı idrarları ayırt etmek gerekir. Her sağlıklı çocuk gün içinde aldığı sıvı miktarı ve yatmadan önce çıkardığı idrar miktarı ile doğru orantılı olarak gece idrarını kaçırabilir. Bu durum çocuklar 5 yaşından küçükse ve sıklığı haftada 2 defadan daha az ise normaldir. Yani çocuğunuz 5 yaşından büyük, 1 ay boyunca her hafta, haftada en az 2 kez idrarını altına yapmışsa ortada bir sorun olduğu kanısına varılabilir. Gece altını ıslatma, gece uyku sırasında farkında olmadan idrar yapma olarak tanımlanabilir. Normalde çocukların çoğu hem tuvalet eğitiminin etkisi hem de mesane kapasitesinin gelişmesi sonucu 2-4 yaş arasında idrarlarını hem gece hem de gündüz tutmayı becerirler. Gece altını ıslatma çoğu zaman mesane gelişimindeki gecikmenin bir sonucudur, bu nedenle de yaşla sıklığı azalır. Üç yaşındaki çocukların %40’ı altını ıslattığı halde bu oran 5 yaşında %20’ye, 6 yaşında %10’a düşmektedir. Erkek çocuklar kızlara göre daha sık altını ıslatma sorunu yaşamaktadır. Aileler 5-6 yaş civarında bu sorunla ilgilenmeye ve genellikle de 7-8 yaşında hekimlerden yardım istemeye başlarlar. Ülkemizde 7-11 yaşındaki erkek çocukların %16’sında, kızların ise %11’inde altını ıslatma sorunu olduğu bildirilmektedir.

Gece İşemesinin Sebepleri Nelerdir

  • Aile fertlerinde daha önce benzer duruma rastlanmış olması,
  • İdrar torbasının yeterince büyümemiş olması, (Bu çocukların gündüz saatlerinde de sık idrara çıktıkları dikkati çeker)
  • İdrar torbasında normalde olmaması gereken, istemsiz gelişen kasılmalar,
  • Uykunun derin olması ve çocuğun mesanesinin dolması nedeniyle beyne giden habere rağmen uyanamaması,
  • Gelişmiş insanda gece-gündüz farkının algılanmasıyla oluşan ve otomatik olarak gece böbreklerin idrar oluşturmasını azaltan "Vazopressin" isimli hormonun bu çocuklarda yeterince ve zamanında salgılanmaması.

Gece İşemesi Tedavisi 

Gece işeme sorunu olan bir çocuğun "tedavi" edilmesi 5 yaşından önce düşünülmemelidir. Tedavi planlanan bir çocukta bu problemin gerçek sebebinin doğumsal bir yapı bozukluğu olmadığından emin olmak gerekir. Genellikle bir idrar tahlili ve ultrasonografik inceleme ile idrar iltihabı ve böbrek-idrar torbası yapılarında anatomik bozukluk olmadığı tespit edildikten sonra "Gece işeme" sorunu tedavi edilmeye çalışılır.

Tedaviden söz ederken, altını ıslatan çocuğu, yaşı kaç olursa olsun cezalandırarak veya korkutarak vazgeçirmek mümkün değildir. Gece alt ıslatmanın tek bir psikolojik sebebe bağlı olduğunu düşünmek de yanlıştır. Kıskançlık (yeni bir kardeşin gelmesi), veya çocuğun iç dünyasına etki eden ailesel nedenlerin gece işemelerine yol açtığı fikrinin ne kadar doğru olduğu da belli değildir. Gece işemelerinin tüm sebeplerinin hala tam açıklığa kavuşmamış olduğunu bilerek, günümüzde kullanılan tedavi yollarına bir göz atalım:

Çocuğun tedaviye hazırlanması: Genellikle ailenin bu konuda şikayete başladığı 5-6 yaş döneminde, çocuk henüz durumunun bir sorun olduğunun farkında değildir. Doktorun bu konuda hem çocuğu bilinçlendirmesi hem de ailenin konuya bakış açısını yönlendirmesi gerekir. Tedavi hangi türde olursa olsun sonuca varmanın uzun sürebileceği, moral bozukluğuna yer olmadığı vurgulanmalıdır.

Alışkanlıkların gözden geçirilmesi: Gece yatmadan önce sıvı alımının azaltılması ve yatmadan önce idrara çıkılması hep ilk akla gelen tavsiyedir. Ancak bunun dışında, gündüz saatlerinde okul tuvaletlerinin temiz olmaması ve benzer sebeplerle uzun süreler idrarını tutan çocukların bu alışkanlıklarından vazgeçirilmesi de önemlidir.

Çiş yapma çizelgesi: Daha çok küçük çocukları motive etmek ve alt ıslatma istatistiği elde etmek için kullanılır. Ailenin tutacağı bu çizelgede alt ıslatma olmadığı günler çizelge üzerinde birer sembolle (yıldız veya çiçek resmi gibi) canlandırılarak çocuğun da bu günlerde mükafatlandırılması fayda sağlayacaktır. Aynı çizelge gün içi işemelerde de işlenirse hekimin de çocuğun işeme ritmi hakkında fikir sahibi olmasına yarar sağlar.


İlaç tedavileri: Gece boyunca böbreklerin idrar oluşturma hızını azaltacak ilaçlar bu amaçla kullanılmaktadır. Ana maddesi Desmopressin olan ve buruna sıkılarak veya ağızdan alınarak kullanılan bu ilaç gece boyunca idrarın daha az salgılanarak mesanenin dolma zamanını uzatır. Çocukların en az %70'inde iyi sonuç verir. İlaç kesildikten sonra gece işemelerinin tekrarlama olasılığı da az değildir. Tekrar kullanılabilir, ancak doktor kontrol altında olmak zorundadır.



Gece İşeme Nasıl Geçer


Altını ıslatan çocuklara genel olarak 7-8 yaşına geldiğinde tedavi için girişimlerde bulunulması önerilmektedir. Bu girişimlerin başında çocuğun kendisinin veya ailesinin gece uyanmasına dönük programlar gelmektedir. Önce çocukların kendiliğinden uyanması denenir, bu mümkün olmuyorsa ailenin çocuğu gece uyandırıp tuvalete gitmesini sağlayan program uygulanır. Daha önce başarılı olduğu gösterilmiş 6 günlük bir programın ayrıntıları ise şu şekildedir.

İlk gece çocuk gece 1’e kadar her saat başı uyandırılır. Çocukla konuşularak ve yürütülerek uyandığından emin olunur. Altı kuruysa övücü sözler söylenir ve “tuvalete girme ihtiyacın var mı yoksa bir sonraki saati mi bekleyeceksin” sorusu sorulur. Çocuk tuvalete gitmek isterse tek başına tuvalete yürümesi istenir. Eğer çocuk altını ıslatmışsa pijama ve iç çamaşırlarını kendisinin değiştirmesi teşvik edilir. Gece 1’de uyandırıldığında kuru olsa bile idrarını yapmaya çalışması söylenir.

Daha sonraki beş gece çocuk bir kez uyandırılır. İlk gece uyuduktan 3 saat sonra, ikinci gece 2.5 saat sonra ve böyle süre azaltılarak beşinci gece uyuduktan 1 saat sonra uyandırılır. Son gece bundan sonra kendisinin uyanması söylenir.


Bu programdan sonra altını ıslatma tekrarlarsa (3 gün üst üste altını ıslatırsa) yeniden 6 gecelik uyandırma programı tekrarlanır.

Bazı çalışmalarda bu program ile %92 oranında çocukların kuru kalması sağlanmış, bunların %20’sinde ise yeniden altını ıslatma sorunu tekrarlanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder