11 Ocak 2015 Pazar

Uyusturucu Bağımlılığı Belirtileri

Siz değerli ve sevgili okurlar için son zamanlarda, yetişen genç nüfusun karşı karşıya kaldığı en büyük tehlike olan uyuşturucu bağımlılığı hakkında, ebeveynleri bilgilendirmek amaçlı bir yazı kaleme aldım; konumuza Uyuşturucu ( madde ) kullanımına, kişiyi bu maddelere yönelten süreçleri incelemek.İyi okumalar dilerim.



Uyuşturucu (Madde) Bağımlılığı Belirtileri 



2005 yılında gerçekleştirilen bir araştırmada 16 yaşındaki her 100 öğrenciden 6'sının uyuşturucu bağımlısı olduğu saptanmıştır. Bir başka araştırma üç yıllık süreçte eroin kullanımında %100, ecstasy kullanımında %300 artış olduğunu ortaya koyuyor. 2008 yılındaki tahmin edilen rakamlarla okullarda her 100 öğrenciden 15’i, her 50 kişilik sınıfta 8 öğrencimiz maalesef ki uyuşturucunun pençesinde.
Ülkemizde uyuşturucu su götürmez bir gerçek olarak sektördür ve bu sektörden zengin olan mafyalar ve kirli insanlar bulunmaktadır. Uyuşturucu madde binlerce gencin hayatını karartmıştır ve karartmaya devam etmektedir , maalesef.

Uyuşturucu Bağımlılığı Nedenleri 


Arkadaş etkeni %51


Uyuşturucu kullanımı noktasında önemli yanılgılardan biri de uyuşturucunun sokak satıcılarıyla okul çıkışlarındaki şüpheli görünümlü insanlar aracılığıyla yapıldığıdır. Halbuki uyuşturucuyu ilk teklif eden yakın arkadaştır.Neden arkadaş böyle bir tutum takınır , bunun basit bir cevabı vardır uyuşturucu kullanan kişi uyuşturucuya para yetiştirmekte sıkıntı çekebilir arkadaşının da uyuşturucuya başlaması ve onunda uyuşturucu alması kendi üstündeki maddi yükü az ya da çok hafifletir (kimi zamanda arkadaşına uyuşturucuyu satmak için alıştırır) ayrıca yanlış bir şey yaptığı bilincinde olmadığı için yanına yandaş birilerini bularak kendini rahatlatmak da olasılıklar arasındadır.


Uyuşturucu kullanan kişi uyuşturucunun yayılımını ben kullandım kafa yaparsın gibi sözlerle uyuşturucuyu arkadaşına sunar. En kritik noktalardan birisi arkadaşının zaaflarına hakim olmasıdır ve bu bildiği zaafına göre hareket eder.İnsanların , arkadaşlarının uyuşturucu batağına sürüklemesi noktasında kullandığı taktikler genel olarak şöyledir ;

  • Yağcılık: Sen şimdi kalkarsan buranın tadı tuzu kalmaz 
  • Tehdit: Eğer gidersen bir daha benimle arkadaşlık yapma 
  • Yalvarma Acındırma: Ne olur,benim için,hatırım için bir kez,beni kırma 
  • Israr: Kesinlikle bir yere gidemezsin. 
  • Ödül vaat etme: Bak bunu yaparsan senin istediğin işi hemen hallederim. 
  • Aşağılama: Hadi hanım evladı ya. 
  • Birey güçsüz davranarak kendi kişiliğinden taviz vererek uyuşturucuyu kullanırsa kaybetmeler başlar. 

Sorunlarım vardı



Uyuşturucu herhangi bir soruna çözüm değildir , sorunları birkaç saat öteler hatta bu ertelemenin sonunda artık uyuşturucu gibi çözümü çok zor bir soruna daha saplanmış bulunursunuz. Gençlerin büyük bir kesimi sorun olarak ailelerini konumlamaktadırlar. 

Farklı Gözükme İsteği



Bu aslında çağımızın bir gerçekliğidir. Yani biliyoruz ki üretimle kendini fark ettiremeyenler tüketimle kendilerini fark ettirirler. Üreten bir gençlik için herkes sorumluluk almalıdır. Vakitlerini sosyal ve siyasi sorumluluk adına harcayan , spor yapan gençler uyuşturucudan uzak duracaklardır.

Bir Grupla Hareket Etme İsteği

Uyuşturucu bağımlısı birey daha mutlu ve rahat olabilmek adına kullandığı maddeyi daha fazla miktarlarda almayı amaçlar. Eğer tedarik edemezse, mutsuzluk yaşanır ve bu durum günlük yaşamını da doğrudan etkiler, huzursuzluk ve olumsuz davranışlar hasıl olur, çevresini üzer. Bağımlı birey düzenli uyuşturucu kullanan kimsedir. Maddeyi tedarik edemezse fiziksel olarak hastalık belirtilerine benzer belirtiler yaşanır. Ateş yükselmesi, kusma ve şiddetli çırpınmalar yaşanabilir. Bu belirtiler edinilen uyuşturucunun özelliğine, koşullarına ve bireyin özelliklerine göre farklılık yaşanır.

Uyuşturucu bağımlılığında edinilen her uyuşturucu madde tehlike arz eder. Maddenin reçeteli veya reçetesiz olması bu noktada çok da belirleyici değildir. Tehlikesiz uyuşturucu maddesi bulunmaz. Eğer bu durum pas geçilir , uyuşturucu alımı durdurulmazsa, fıziksel-ruhsal sorunlar yanında aile, iş ve meslek yaşamını olumsuz etkileyen davranışlar yaşanır. Birden bırakılmak istendiği zaman da birçok risk faktörünü beraberinde getirir.”Ben istediğim zaman bırakırım, irademe güveniyorum, onun için kullanmamda sorun yok, kısa yaşayayım ama, iyi ve mutlu yaşarım” demek sağlıklı bir psikoloji değildir. 

Daha da önemli bir husus vardır. Bağımlı her zaman kimyasal özelliği normal, reçeteli uyuşturucu maddeyi bulamaz. O zaman yasadışı (illegal) yollara başvurma zorunda kalır. Bu yolla elde edilen madde başka tehlikeli maddelerle “karıştırılmış olma” riskini de taşır. Tolerans ve yoksunluk durumlarında bağımlı kişi, uyuşturucunun normal mi, karıştırılmış mı olup olmadığına bakmaz. Onun için “o” maddeyi bulmak, almak ve kullanmak önemlidir. Onun için yaşamın tek anlamı “o”dur.


Uyuşturucu Kullanımı, Uyuşturucu Kullanmak 

Uyuşturucu madde kullanan bir birey bağımlı mıdır ?

Uyuşturucu madde alan bireyde meydana gelen ilk belirtiler şunlardır:


  • Sık sık psikolojik değişiklik, 
  • Olumsuz davranışlar , 
  • Huzursuzluk, 
  • Aşırı hassasiyet, 
  • Gerginlik, saldırganlık. 

Uyuşturucu Belirtileri


Sessizlik dönemi: Birey kendini kontrol edemez. Dikkat ve tepkisi düşmüştür. Kendisini eleştirmez, aksine hep haklı olduğunu düşünür. Çevresi ile ilişkileri kopmuş, içine kapanık bir yaşam tarzı belirlemiştir.


Sarhoşluk dönemi: Bağımlı uyuşturucu alma noktasında ısrar ederse gözle görülebilir fiziksel belirtiler yaşanır. Ayakta kalamaz, konuşurken kekeler, mide bulantısı ve ağrısı çeker, kusmalar yaşanır , baş ağrısı şikayeti hasıl olur, kilo kaybı yaşanır ve tansiyon düşüklüğü kronikleşir.

Hastalık dönemi: Zaman zaman bağımlılıktan kurtulma kararı verilir. O zaman uykusuzluk, kuşku, izleniyor korkusu, sanrı (hallüsinasyon) şikayetleri görülür. Artık bağımlı hastadır.

Her uyuşturucu bağımlısı bir “hasta”dır. Öyle bakmak ve bu kavramın ifade ettiği şekilde hareket etmek ve tedavi yolunu düşünmek gerekir. Tedavide ön şart bağımlının “istekli” olmasıdır. Bu istek ve bağımlılıktan kurtulma kararı kesin ve sürekli olmalıdır. Geçici süre bırakma çözüm olamaz. Bırakma kararı yaşam boyunca sürdürülür. Aksi halde tekrar bağımlı olma çok daha kolaylaşmış olur.

Görülüyoruz ki, “uyuşturucu” ve “bağımlılık” kavramlarının açıklanması, konunun önemini ve herkesin konu ile ilgilenmesi gereğini meydana getirmektedir. Çünkü, konu sadece gelişmiş ve refah düzeyi yüksek toplumlarda değil, her toplumda düşünülmesi gereken bir olgudur. Uyuşturucu maddenin üretilmemesi veya üretilmesinin engellenmesi mümkün değildir. Bu tedbir tek başına çözüm de olamaz. Zira bu tür maddeleri tıp alanında, kimya alanında, insanların yararına hastalıkların tedavisi için, ameliyatlarda kullanmak durumundayız.

İlaç türleri ve kullanış amaçları ile uyuşturucular arasında sıkı bir ilişki vardır. Ancak, uyuşturucu bağımlılarını, sürekli ilaç kullananlardan ayırmak gerekir. Her yatıştırıcı, sakinleştirici, uyarıcı ilaç kullananı, uyuşturucu bağımlısı kabul etmek yanlış bir düşünce olur.

Uyuşturucu bağımlılarına karşı toplumların, kurum ve kuruluşların bakış açılarını, düşüncelerini değiştirmeliyiz. Uyuşturucu bağımlısı “kötü kişi” değildir. Peşin peşin toplum dışına itilmesi gereken, suç potansiyeli bulunan bir birey de değildir. Bağımlıların, diğer hastalıklarda olduğu gibi tanısının (teşhis) konulması, hangi nedenlerle uyuşturucu bağımlısı olduğunun ortaya çıkarılması zorunludur. Gerek sağlık personelinin yaklaşımı, gerekse halkın ve toplumun yaklaşımı “acıma” ile “kötüleme” tarzında başlamamalıdır. Bağımlı suç işlemiş, cezalandırılması gerekli bir birey olarak görülmemelidir.

Uyuşturucu bağımlılığı sorunu ve çözüm önerileri konusu üzerinde tedavi ve koruyucu önlemler bölümünde daha ayrıntılı durulacaktır. Burada bir önemli noktayı da belirtmek yerinde olacaktır. Madde bağımlılığı olarak uyuşturucu bağımlılığı konusu, çok disiplinli (multidisipliner) ve çok sektörlü (multisektörel) bir konudur. Bir tek disiplinin veya bir tek sektörün konusu değildir. Bu yüzden çözümde çok sektörlü, çok disiplinli yaklaşım zorunludur. Kısaca, hepimizi ilgilendiren bir konudur. Çocuk ve genç olarak, aile (ana-baba ve akraba) olarak, çalışanlar olarak, yöneticiler ve politikacılar olarak herkes konu ile ilgilenmelidir.


Son yıllarda konunun politik boyutu da önem kazanmıştır. Hem ulusal hem de uluslararası alanda “uyuşturucu bağımlılığı” sorunu güncelliğini korumaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder